Teşri vahiy ne demek ?

Cinar

New member
“Teşri Vahiy” Ne Demek? Aynı Kavrama Farklı Pencerelerden Bakmak

Selam forumdaşlar, bu başlıkta hem kavramı berraklaştıralım hem de farklı bakış açılarını aynı masaya çağıralım. “Teşri vahiy” dendiğinde akla çoğunlukla şu geliyor: Allah’tan peygambere gelen ve doğrudan dinî-hukukî hüküm (şeriat) koyan vahiy. Yani sadece yönlendiren, teselli eden, bilgi veren değil; norm üreten, bağlayıcı çerçeve çizen vahiy. Peki herkes böyle mi anlıyor? Bu kavramın sınırları nerede bitiyor, nerede başlıyor? Gelin, hem veri ve metin odaklı (daha analitik) hem de toplumsal etkileri önceleyen (daha empatik) perspektiflerle tartışalım.

Temel Tanım: Teşri (Hüküm Koyan) Vahiy ile Gayri-Teşri Vahiy Arasındaki Çizgi

Kısa tanım: Teşri vahiy, inananlar için bağlayıcı hükümler (farz, haram, helal, mübahın sınırları vb.) koyan vahiydir. Klasik İslâm düşüncesinde bunun çekirdeği Kur’an’dır. Birçok gelenekte buna sünnet/hadis yoluyla aktarılan, “kanun koyucu nitelikte” kabul edilen ilahî bildirimin de dâhil olduğu söylenir. Gayri-teşri vahiy ise; kıssalar, teşvikler, uyarılar, hikmetli öğretiler gibi doğrudan hukuk normu üretmeyen içerikleri kapsar. Bu ayrım basit görünür ama iş, sünnetin statüsüne, hadislerin güvenilirliğine, bağlam okumalarına geldiğinde hararet yükselir.

Objektif/Veri Odaklı Bakış (Erkeklerin Analitik Yaklaşımı): Metin, Delil, Hüküm

Analitik çizgide olanlar, “öngörülebilirlik ve tutarlılık” ister. Onların yöntemi kabaca şöyle:

* **Metinlerin hiyerarşisi:** Kur’an (kesin ve asli kaynak), sahih sünnet (açıklayıcı ve kimi yaklaşımda teşri edici), icma ve kıyas (tümdengelim).

* **Delil dereceleri:** Kat’î-zannî ayrımı; hükmün bağlayıcılığı için delilin kesinliği aranır.

* **Metot disiplini:** Usûl-i fıkıh prensipleri (umum-husus, mutlak-mukayyed, nesh, maksatlar/maqasid, maslahah, örf).

Bu yaklaşımda “teşri vahiy” net bir çerçeveye oturtulur: Kur’an kesin teşridir; sünnet/hadis ise sahihlik derecesine göre ya hüküm koyar ya da açıklar. Argüman: “Din, hukukî alanı belirsiz bırakamaz; toplumsal düzen için somut, delile dayalı norm gerekir.”

Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Bakış (Kadınların İnsan Merkezli Yaklaşımı): Hakkaniyet, Yaşam, İlişki

Daha insan odaklı yaklaşım ise şu soruları öne çıkarır:

* **Bu hüküm kimin hayatını nasıl etkiliyor?** Kadınlar, çocuklar, yoksullar, azınlıklar üzerinde sonuçları nedir?

* **Maksat-merkezli okuma:** Teşri vahyin amacı adalet, merhamet ve insan onurunu korumaksa, literal uygulama bu maksatlara hizmet ediyor mu?

* **Bağlamın gücü:** Tarihsel koşullar, ekonomik yapı, toplumsal riskler değişti. Aynı hükmün bugün ürettiği sonuç dünle aynı mı? Değilse, maksadı koruyacak yorum nasıl olmalı?

Bu çizgi, “teşri vahiy” kavramını donuk bir kural seti değil, **adalet ve rahmet rotası** olarak okur. Hükümlerin uygulanışını, kırılgan grupları koruma testiyle sınar.

Klasik Yaklaşım: Kur’an + Sünnet Teşri midir?

Klasik Sünnî çizgide güçlü kabullerden biri: Kur’an’ın yanı sıra sahih sünnet de teşri fonksiyona sahiptir. Delil olarak, peygamberin “beyân” (açıklama), “tebdîl/tefsîl” (detaylandırma) rolüne işaret edilir. Uygulamada birçok ibadet detayı, muamelat kaidesi sünnetle somutlaşır. Bu yaklaşım, hukukî mimarinin istikrarını garanti eder; toplum, “ne yapacağını bilme” rahatlığı yaşar. Eleştiri noktası: Hadis rivayetinin tarihsel veri zinciri ve anlam aktarımı zorlukları; zayıf veya bağlamı belirsiz rivayetlerin teşri gücü taşıyıp taşımadığı tartışması.

Reform/Metin Merkezli Yaklaşım: Teşri Sadece Kur’an mı?

Modernist çizgide bir grup, “teşri otorite sadece Kur’an’dır” der. Sünneti ise, Kur’an’ın maksatlarını hayata geçiren tarihsel pratik olarak görür; bağlayıcılığı, Kur’an’la uyum ve evrensel maksatlara katkı üzerinden tartar. Gerekçe: Hadis derlemeleri insan emeğinin ürünüdür; güvenilirlik ve bağlam sorunları vardır. Bu yaklaşım; esneklik, güncelleme kapasitesi, çağdaş insan haklarıyla uyum avantajı sunar. Eleştiri: Peygamberin pratiğini zayıflatmak, amelî sürekliliği kırmak ve **uygulama boşluğu** doğurmak.

Köprü Kurucu Yöntem: Maqasid (Maksatlar) ve Usûlün Diyaloğu

Ara bir yol izleyenler şöyle der: Teşri vahyin çekirdeği Kur’an’dır; sahih sünnet, Kur’an’ın maksadlarını somutlaştırır. Ancak **her iki düzlem de** maksad (canın, aklın, dinin, malın, neslin korunması vb.) ışığında ve bağlam duyarlı okunmalıdır. Yöntem önerisi:

1. Kur’an’daki asli ilke ve hedefleri (adalet, merhamet, iffet, güvenlik, emanet) tespit et.

2. Sünnet/hadis materyalini **güvenilirlik** ve **maksada uyum** testinden geçir.

3. Güncel durumda **maslahat/mafsedet** hesabı yap; kırılgan gruplar üzerindeki etkiyi ölç.

4. Uygulama önerisini usûl prensipleriyle kalibre et (örf, zaruret, istihsan, sedd-i zerâi).

Bu, analitiği (erkeklerin veri/metot hassasiyeti) ve empatiyi (kadınların toplumsal etki duyarlılığı) aynı denklemde buluşturur.

Gerilim Noktaları: Kuralın Sınırı, Yorumun Riski

* **Metin mi maksat mı?** Metni katı tutarsan adalet riskini alırsın; maksadı aşırı genişletirsen metni gölgelersin.

* **Hadis otoritesi:** Sünneti teşriden çıkarmak pratiği zayıflatabilir; tüm rivayetleri teşri saymak bağlam hatası doğurabilir.

* **Cinsiyet ve eşitlik:** Teşri hükümler modern eşitlik iddialarıyla nasıl buluşturulacak? Mesele “taviz” değil, “maksadı koruyarak adil yeni uygulama” üretebilmek.

* **Azınlıklar ve kırılgan gruplar:** Teşri vahyin sonuçları onlar için **ne** üretiyor? Adalet, çoğunluk konforundan ibaret olamaz.

Somutlaştırma: Üç Basamaklı Değerlendirme Önerisi

1. **Kaynak İncelemesi (Analitik):** Hükmün Kur’an temeli var mı? Sünnet delili sahih mi? Delil kat’î mi zannî mi?

2. **Maksat Testi (Empatik):** Uygulama insan onurunu, adaleti, merhameti güçlendiriyor mu? Kadınlar, çocuklar, yoksullar üzerindeki etkisi nedir?

3. **Bağlam Kalibrasyonu (Pragmatik):** Tarihsel şartlar ile bugünün koşulları arasındaki farklar nasıl telafi edilecek? Kamu düzeni, yarar ve zarar dengesi nasıl kurulacak?

Bu üçleme, “erkek” metodolojisinin düzen ve delil ihtiyacıyla, “kadın” yaklaşımının hayat ve ilişki duyarlılığını aynı çatı altında toplar.

Toplumsal Etki: Teşri Vahiy ve Adaletin Güncellenmesi

Teşri vahiy, sadece “ne yapacağız?” demek değildir; “nasıl yaşayacağız?” sorusunun da cevabıdır. Aile yapısı, çalışma hayatı, eğitim, finans, çevre etiği… Hepsi teşri ilkelerle temas halinde.

* **Erişilebilir adalet:** Hükümlerin anlaşılır, uygulanabilir ve adil olması, dinle toplum arasındaki bağı güçlendirir.

* **Kapsayıcılık:** Kural koyarken “çoğunluk” için iyi olanın “herkes” için iyi olmadığını fark etmek.

* **Güven:** Delile dayanan ama merhameti ıskalamayan bir din dili, inananların kalbini ve aklını aynı anda ikna eder.

Tartışmayı Alevlendirecek Sorular

* Teşri vahyin sınırı nerede biter? Kur’an’la mı sınırlı tutulmalı, sahih sünnet hangi şartla ve ne ölçüde teşri sayılmalı?

* Maksat-merkezli okuma, metni sulandırır mı yoksa metnin ruhunu bugüne taşır mı?

* Kadınlar ve kırılgan gruplar için “adalet etkisi” testinden geçmeyen bir uygulama, teşri vahyin hedefleriyle bağdaşır mı?

* Hadis eleştirisi ve bağlam okuması derinleştikçe din zayıflar mı, yoksa sahihleşir mi?

* Usûl-i fıkhın imkânlarını kullanarak hem delili hem merhameti aynı çatı altında toplayan bir yeni dil mümkün mü?

Söz Sizde, Forumdaşlar

Benim önerim şu: Teşri vahyi bir “kural kümesi” kadar, bir “adalet ve rahmet mimarisi” olarak okuyalım. Analitik zihin delilsiz kalmasın; empatik yürek de insanı unutturmasın. Metnin lafzı, maksadın ışığıyla; maksadın ışığı da metnin omurgasıyla yürüsün. Siz nasıl görüyorsunuz?

* Sizin için teşri vahyin “olmazsa olmaz” kriteri nedir: delilin kat’iyeti mi, yoksa adalet etkisi mi?

* Sünnetin teşri konumunu hangi ilkelerle çerçeveliyorsunuz?

* Güncel bir mesele seçseniz (aile, finans, çevre, dijital etik), teşri vahiy ilkelerini nasıl uygular, kimleri özellikle korumaya alırdınız?

Haydi, farklı yaklaşımlarımızı masaya koyalım; belki de bu çok seslilik, hepimizin aradığı berraklığa giden yolu açar.