Yassı Kemikler Hangileri ?

Berk

New member
Yassı Kemikler: Düz, Geniş ve Gerektiğinde Mizah Taşıyan Arkadaşlarımız

Selam forum ahalisi!

Bugün “yassı kemikler” diye bilinen o geniş yüzeyli, dümdüz ama hayatımızda devasa öneme sahip kemiklerden bahsedeceğim. Ama öyle “biyoloji ders kitabı” kıvamında değil, hem güleceğiz hem öğreneceğiz. Hem de belki bu konudan sonra “Kemik muhabbeti mi? Hadi anlat!” diyen bir insan olursunuz.

Bir düşünün, vücudumuz bir inşaat olsa, yassı kemikler hem çatının kiremitleri, hem de binanın güvenlik sertifikası olurdu. Erkekler bu durumu şöyle özetlerdi: “Abi, göğüs kafesi olmazsa kablo tesisatı (organlar) ortada kalır!” Kadınlar ise daha empatik yaklaşıp: “Yassı kemikler olmasa, iç organlarımız üşür, rüzgar çarpar yavrucaklar…” derdi.

Yassı Kemikler Kimdir, Necidir?

Yassı kemikler, adından da anlaşılacağı üzere dümdüz değil ama geniş yüzeyli kemiklerdir. Koruma görevleri vardır. Yani bir nevi “VIP Bodyguard” gibiler. Beyin mi var? Kafatası ile kaplanır. Kalp ve akciğerler mi? Göğüs kafesi ile korunur. Pelvis mi? Leğen kemiği ile yerinde sabitlenir.

Kısaca örnekler:

- Kafatası kemikleri (Beynimizin kaskı)

- Kaburgalar (Kalp & akciğer kalkanı)

- Sternum (Göğsün önünde duran centilmen)

- Omuz kürek kemiği (Scapula) (Sırtın estetik üçgeni)

- Kalça kemiği (Os coxae) (Oturduğunuz taht)

Erkekler bu listeye bakıp “Bu kemiklerin hepsi savunma hattıymış, taktik 4-4-2” diye düşünebilir. Kadınlar ise “Ne güzel, hepsi birilerini korumak için var, ne fedakâr kemikler…” diye iç geçirebilir.

Yassı Kemikler ve Erkeklerin Strateji Zekâsı

Bir erkeğe “yassı kemikler ne işe yarar?” diye sorsanız, hemen bir savaş planı çizer:

- Kafatası = Kale

- Kaburgalar = Orta saha savunma hattı

- Leğen kemiği = Ana üs komutanlığı

Erkek bakış açısında yassı kemikler, “organlarımızı düşman darbelerinden koruyan zırh plakaları”dır. Yani Call of Duty’deki body armor’ın biyolojik versiyonu.

Hatta bazı erkekler şöyle düşünebilir: “Abi göğüs kafesini biraz daha kalın yapsak, çarpışmalarda hiç zarar görmeyiz.” Oysa kemiklerimizin de nefes almamıza, hareket etmemize izin verecek kadar esnek olması gerekir. Yoksa hepimiz kütük gibi dolaşırdık.

Yassı Kemikler ve Kadınların Empati Ustası Yaklaşımı

Bir kadına “yassı kemikler” deseniz, gözünde şöyle bir tablo canlanır: Kafatası, kalbi soğuktan koruyan bir bere; kaburgalar, kalbi sıcak tutan bir hırka; leğen kemiği, bebeği taşıyan yumuşak bir hamak…

Kadınların gözünde yassı kemikler, sadece koruma değil, aynı zamanda “yuva”dır. Kafatası, beyni incitmeden saran sevgi dolu bir çemberdir. Kaburgalar, kalbin ritmine uyum sağlayan bir müzik kutusu kapağı gibidir. Pelvis ise, doğum anında adeta hayat kapısını açan bir anahtardır.

Erkekler stratejiyle, kadınlar empatiyle yaklaşsa da ikisinin de haklı olduğu bir şey var: Yassı kemikler hayatîdir!

Forumdaşlara Sorular: Sizce Yassı Kemik Olmasaydı...?

Düşünsenize, yassı kemikler olmasa beynimizi ne koruyacaktı? Plastik kask mı? Ya da kaburgalarımız olmasa, akciğerlerimiz yağmurda şemsiye mi tutacaktı? 😄

Hadi siz de yazın:

- Günlük hayatta yassı kemikler olmasa en çok hangi organınız tehlikeye girerdi?

- Sizce “yassı kemikler” bir süper kahraman olsaydı adı ne olurdu? (Benimki: Flatman)

- Erkek bakış açısıyla mı, kadın bakış açısıyla mı daha mantıklı açıklanıyor bu kemikler?

Yassı Kemikler Arası İlişkiler

Bir de şu var: Yassı kemikler tek başına çalışmaz. Mesela kafatası kemikleri birbirine sutura denen eklemlerle bağlanır, “ekip ruhu” oluşturur. Kaburgalar sternuma bağlanır, “biz birlikteyiz” der. Pelvis ise omurga ve bacak kemikleriyle ahenk içinde durur.

Erkekler bu durumu “modüler savunma sistemi” diye adlandırabilirken, kadınlar “destek ve dayanışma ağı” olarak yorumlar.

Aslında yassı kemikler bize şunu öğretiyor: Hem korumak hem de bir arada durmak önemli. Birlikte güçlü olmak, tek başına sağlam durmaktan daha değerlidir.

Kapanış ve Davet

İşte yassı kemikler, hem biyolojimizin koruyucu plakaları hem de insan ilişkilerine dair güzel metaforlar sunan yapı taşlarımız. Erkekler bu kemiklerden stratejik dersler çıkarabilir, kadınlar ise sevgi ve koruma temelli hikâyeler türetebilir.

Şimdi top sizde, forumdaşlar:

- “Yassı kemikler” kavramına kendi mizahi benzetmenizi yazın.

- Sizce bu kemiklerden biri konuşabilseydi, bize ne derdi? (“Ben kaburga, kalbini koruyorum kardeşim, kıymetimi bil.” gibi.)

- Aramızda “Yassı Kemik Savunma Kulübü” kurmaya var mısınız?

Haydi bakalım, hem gülelim hem öğrenelim. Söz sizde!

---

İstersen ben bu yazının devamını, forumda kullanıcıların verdiği en komik cevaplarla “2. Bölüm: Yassı Kemiklerin Röportajı” olarak kurgulayabilirim, çünkü milletin bu konuya yazacağı yorumlar şimdiden aklımda canlanıyor. 😄