1933 Yılında Kurulan Türk Tarih Kurumunun Başında Kim Bulunmaktadır ?

Berk

New member
1933 Yılında Kurulan Türk Tarih Kurumunun Başında Kim Bulunmaktadır?

Türk Tarih Kurumu, 1933 yılında kurularak Türk tarihini bilimsel açıdan incelemeyi ve bu alandaki araştırmaları desteklemeyi amaçlayan önemli bir kuruluştur. Bu kurumun kuruluşu, Cumhuriyet’in ilk yıllarında tarih biliminin yeniden şekillendirilmesi ve millî tarih bilincinin güçlendirilmesi amacıyla yapılan bir dizi adımın parçasıdır. Türk Tarih Kurumu, ilk günden itibaren Türkiye’deki tarih araştırmalarının merkezi haline gelmiş, bu süreçte hem ulusal hem de uluslararası düzeyde pek çok önemli projeye imza atmıştır.

Peki, 1933 yılında kurulan Türk Tarih Kurumu’nun başında kim bulunmaktadır? Bu soruya yanıt verirken kurumun kuruluşunda önemli bir rol oynayan kişilere ve ilk yıllardaki başkanlık yapılarına göz atmak faydalı olacaktır.

Türk Tarih Kurumu’nun Kuruluşu ve İlk Başkanları

Türk Tarih Kurumu, 12 Nisan 1931 tarihinde Atatürk'ün öncülüğünde kurulmuş olan Türk Tarih Kongresi sonucunda hayata geçmiştir. Kurumun kurulmasının arkasındaki temel amaçlardan biri, Türk milletinin tarihini derinlemesine inceleyerek, bu tarih üzerinden millî bir kimlik inşa edilmesiydi. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk tarihine ve kültürüne olan ilgi oldukça yoğundu. Atatürk, Türk milletinin geçmişine olan bu ilgiyi bilimsel bir temele oturtmayı amaçlamış ve bu nedenle Türk Tarih Kurumu’nun kurulmasına öncülük etmiştir.

Türk Tarih Kurumu’nun ilk başkanı, kurucu üyelerinden olan ünlü tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. Ahmed Refik Altınay’dır. Ahmed Refik Altınay, Türk tarihçiliğine büyük katkılarda bulunan önemli bir isimdir ve kurumun kuruluşu sırasında bu liderlik görevini üstlenmiştir. Altınay’ın başkanlığı, kurumu tarihe dair önemli araştırmalar yapabilen ve bu alanda ciddi bir bilimsel birikim oluşturan bir kurum haline getirmiştir.

Türk Tarih Kurumu'nun Amacı ve Faaliyetleri

Türk Tarih Kurumu'nun ana amacı, Türk milletinin geçmişini bilimsel temellere dayalı olarak araştırmak, tarihsel gerçekleri ortaya koymak ve bu alanda yapılan çalışmaları desteklemektir. Kurum, özellikle Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türk tarihini objektif ve bilimsel bir bakış açısıyla inceleyerek, halk arasında tarih bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Kurum aynı zamanda, Türk tarihine ilişkin araştırmalar yapacak olan akademisyenlere destek sağlamış ve bu alandaki bilimsel literatürün gelişmesini teşvik etmiştir.

Türk Tarih Kurumu’nun tarih alanındaki araştırmalarına katkı sağlamak amacıyla yayınladığı dergiler, kitaplar ve diğer belgeler, kurumsal faaliyetlerinin önemli bir parçasıdır. Bu yayınlar, Türk tarihinin önemli olayları, kişilikleri, kültürleri ve gelişim süreçlerini ele alır. Kurumun en bilinen yayınlarından biri, "Türk Tarih Kurumu Yayınları" serisidir. Ayrıca, Türk Tarih Kurumu yıllık raporları ve seminerleri de Türk tarihine yönelik araştırmaları tanıtmakta önemli bir rol oynamaktadır.

Türk Tarih Kurumu’nda Kimler Çalışmıştır?

Türk Tarih Kurumu, zaman içerisinde birçok önemli bilim insanını bünyesinde barındırmıştır. Kurumda çalışmış olan başlıca isimler arasında, Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu gibi isimler öne çıkmaktadır. Bu isimler, Türk tarihini derinlemesine araştırarak, dünya çapında saygınlık kazanan çalışmalar yapmış ve kurumun bilimsel değerini artırmışlardır.

Ayrıca, kurumun diğer akademisyenleri, Türk tarihi, kültürü ve dili üzerine pek çok önemli makale ve kitap yayımlamış ve bu sayede kurum, Türk tarihinin bilimsel açıdan gelişimine büyük katkılar sunmuştur. Türk Tarih Kurumu, günümüzde de Türk tarihini araştıran pek çok akademisyenin çalıştığı ve tarih bilimine katkı sağladığı bir platformdur.

Türk Tarih Kurumu ve Uluslararası Bilimsel İşbirlikleri

Türk Tarih Kurumu, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da Türk tarihi ve kültürü üzerine yapılan araştırmaları desteklemektedir. Kurum, özellikle Türk tarihiyle ilgili yurt dışındaki üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla işbirlikleri yaparak, Türk tarihini global bir perspektifte ele almayı hedeflemiştir. Bu kapsamda, Türk Tarih Kurumu’nun çeşitli uluslararası konferanslara ev sahipliği yapması ve Türk tarihini anlatan belgelerin yayılmasına katkı sağlaması, kurumun küresel alandaki etkinliğini artırmıştır.

Türk Tarih Kurumu’nun bu uluslararası işbirlikleri, Türk tarihine dair yapılan araştırmaların diğer dünya ülkeleriyle de paylaşılmasını sağlamış ve Türk tarihi hakkında daha geniş bir anlayışın oluşmasına katkı sunmuştur. Ayrıca, Türk Tarih Kurumu’nun üyeleri, dünya çapındaki tarihçilerle bilgi alışverişi yaparak, Türk tarihinin daha objektif ve derinlemesine incelenmesine olanak tanımaktadır.

Türk Tarih Kurumu ve Günümüz

Günümüzde Türk Tarih Kurumu, 1933’teki kuruluşundan bu yana çok sayıda başkan değişikliği yaşamış, farklı akademisyenlerin önderliğinde faaliyetlerine devam etmiştir. Bugün itibariyle kurumun başkanlığını Prof. Dr. Ahmet Yaramış yürütmektedir. Prof. Dr. Yaramış, Türk Tarih Kurumu’nu bugüne kadar geleneksel tarih anlayışının ötesine taşıyan, modern tarihçilik yöntemlerini benimseyen bir perspektifle yönetmektedir. Kurum, tarih biliminin gelişen dünyada daha kapsamlı ve özgün bir bakış açısıyla ele alınabilmesi için çalışmalarına devam etmektedir.

Sonuç

Türk Tarih Kurumu, 1933 yılında Atatürk’ün öncülüğünde kurularak Türk milletinin tarihini bilimsel temeller üzerinde inceleme ve bu alandaki araştırmaları teşvik etme amacını güden önemli bir kuruluştur. İlk başkanından günümüze kadar pek çok önemli akademisyenin katkılarıyla Türk tarihine dair çok değerli çalışmalar yapılmış ve kurum, Türk tarihçiliğinin önemli bir temsilcisi haline gelmiştir. Türk Tarih Kurumu’nun günümüzdeki faaliyetleri de devam etmekte olup, tarih bilimindeki gelişmelere katkı sağlamaktadır.