Sosyal kaytarma ne demek ?

Aylin

New member
Sosyal Kaytarma: Hızlı Çözümden Kaçmak mı, Akıllıca Bir Strateji mi?

Herkese merhaba! Bugün oldukça ilginç bir konuyu tartışmak istiyorum: sosyal kaytarma. Kimimiz bazen işleri ağırdan alırız, bazen de gerçekten "vaktimiz yok" ya da "bugün olmayacak" diyerek kaçtığımız işler olur. Ama sosyal kaytarma dediğimizde işin içine çok daha derin bir kavram giriyor. Bu yazıda, sosyal kaytarma kavramını erkeklerin objektif ve veri odaklı bakış açısıyla, kadınların toplumsal ve duygusal perspektiflerinden karşılaştırarak irdelemeye çalışacağım. Hep birlikte bakalım, bu alışkanlık gerçekten akıllıca bir strateji mi, yoksa erteleme hastalığının bir sonucu mu?

Sosyal Kaytarma Nedir?

Sosyal kaytarma, başkalarından gelen sorumlulukları, görevleri veya beklentileri yerine getirmekten kaçmak anlamına gelir. Ancak bu, genellikle kişinin bu sorumlulukları başkalarına yansıtarak kendisinin rahatsız olmamasını sağlar. Bu, aynı zamanda bazen grup içinde bireyin kendi yükünü azaltmaya yönelik bir strateji olabilir.

Birçok kişi, gruptaki iş yükünü olabildiğince paylaşmak isteyebilir. Bu durumun en belirgin örneklerinden biri, okul projelerinde ya da iş yerlerinde görülebilir. Diyelim ki, bir grup çalışmasında herkes bir görevi almış, ancak bir kişi sürekli olarak işleri geçiştiriyor, son dakikada gelip yapması gerekeni tamamlıyorsa, bu sosyal kaytarma olarak değerlendirilebilir. Peki, bu davranış bir zayıflık mı, yoksa mantıklı bir strateji mi? Hadi bunu erkeklerin ve kadınların bakış açılarıyla inceleyelim.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı:

Erkeklerin sosyal kaytarma konusuna bakışı, genellikle daha objektif ve veri odaklıdır. Birçok erkek, bu tür davranışları verimsizlik veya zaman kaybı olarak değerlendirebilir. Çünkü toplumda erkeklerin daha çok çözüm odaklı ve pratik düşünmesi beklenir. Bu nedenle, işlerin zamanında ve etkili bir şekilde yapılması gerektiği görüşü, sosyal kaytarmanın olumsuz yönlerini vurgular. Erkeklerin çoğu, bu tür davranışları "strateji" olarak görmeyebilir, çünkü bu tür bir yaklaşımın gelecekteki görevlerde sorun yaratacağını düşünüp, sosyal kaytarma davranışını bir hata olarak kabul ederler.

Örneğin, bir iş yerinde belirli bir proje için takım kurulduğunda, erkek bir takım lideri, her bir bireyin görevini yerine getirmesini bekler ve birinin kaytarma yaptığına tanık olursa, bu durumu hemen düzeltmek isteyebilir. Bu bakış açısına göre, sosyal kaytarma bir tür verimsizlik yaratır. Çoğu erkek, grup içinde sorumluluklarını yerine getirmeyen birini takımın başarısını engelleyen bir engel olarak görür.

Kadınların Empatik ve Toplumsal Perspektifi:

Kadınların sosyal kaytarma konusundaki yaklaşımı ise genellikle daha empatik ve toplumsal etkilerle ilişkilidir. Kadınlar, bu tür davranışların arkasında çoğunlukla duygusal bir neden veya toplumsal baskı görebilirler. Kadınlar bazen, grup içindeki dengeyi ve uyumu korumak için daha dikkatli olabilirler. Sosyal kaytarma, kadınlar için bazen bir başkalarına yardım etme veya stresle başa çıkma mekanizması olarak görülebilir.

Bir kadın, grup içindeki herkesin yükünü paylaşmaya çalışabilir ve eğer bir arkadaşının zor durumda olduğunu fark ederse, o kişinin kaytarmasına kayıtsız kalmayabilir. Kadınlar bu tür durumlarda, bazen kaytarma davranışını daha affedici bir şekilde değerlendirebilirler, çünkü arkasında bir psikolojik ihtiyaç veya duygusal bir gereksinim olduğuna inanabilirler. Ancak, bunun yanında, toplumda kadınlara daha fazla empati gösterme eğiliminden dolayı, kaytarmanın sadece "bir hata" veya "geçici bir durum" olarak görülmesi de söz konusu olabilir.

Örneğin, bir grup projede kadın liderin, grup üyelerinin yorgunluklarını veya streslerini anlayarak, onları anlamadan cezalandırmak yerine, yardımcı olmaya yönelik bir yaklaşım benimsemesi sosyal kaytarmayı daha anlayışla karşılamasına neden olabilir.

Veriye Dayalı Karşılaştırma:

Araştırmalar, cinsiyetler arasında sosyal kaytarma ile ilgili bakış açıları hakkında bazı ilginç bulgular sunmaktadır. Psychology of Women Quarterly dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, kadınlar genellikle başkalarının duygusal durumlarını daha iyi anlama ve empati gösterme konusunda erkeklere göre daha fazla eğilimlidir. Bu, onların grup içindeki kaytarma davranışlarına karşı daha hoşgörülü olmasına yol açabilir. Ancak erkekler, toplumsal baskılar ve normlar nedeniyle genellikle daha az empatik ve daha çözüm odaklı olma eğilimindedir. Bu da, erkeklerin sosyal kaytarma davranışını daha olumsuz değerlendirmelerine neden olabilir.

Aynı şekilde, bir Journal of Social Psychology çalışması, grup projelerinde erkeklerin çoğu zaman görevleri paylaşmak yerine liderlik pozisyonlarını üstlendiklerini ve grup üyelerinin kaytarma davranışlarını doğrudan eleştirdiklerini göstermektedir. Kadınların ise, grup içindeki uyumu sağlamaya yönelik daha empatik bir yaklaşım sergileyerek, kaytarma davranışlarını daha az sert bir şekilde değerlendirirler.

Sosyal Kaytarma: Strateji mi, Erteleme mi?

Sosyal kaytarma aslında sadece bir erteleme davranışı değildir. Bazen kaytarma, gerçekten daha etkili bir strateji olabilir. Bir kişi, başkalarının üzerindeki sorumluluğunu kaytararak, daha iyi bir çözüm bulmak için zamana sahip olabilir. Fakat bu sadece doğru bir yaklaşım değildir; doğru zamanlama ve doğru stratejilerle uygulanması gerekir.

Bununla birlikte, bu davranışın sıklıkla kötüye kullanılması, grup içindeki motivasyonu zayıflatabilir ve takımın başarısını tehdit edebilir. Toplumsal olarak, kaytarma davranışını anlamak ve bu durumu nasıl yönetmek gerektiği, kişisel sorumlulukları ve kolektif uyumu sağlama açısından önemlidir.

Tartışmaya Davet:

Sizce sosyal kaytarma, bazen başkalarının yükünü almanın akıllıca bir yolu mu, yoksa yalnızca sorumluluktan kaçma davranışı mı? Erkeklerin ve kadınların bu konuda daha farklı bakış açıları sunduğunu düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı paylaşarak, bu konuda daha fazla fikir alışverişi yapalım!